İçeriğe geç

Ekonominin gizli kahramanları: Genç girişimci kadınlar

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ülkeleri, ekonomiye katılım ve fırsat eşitliği, eğitime erişim, sağlık ve yaşam süresi ile politik arenadaki gücüne göre dört faktörü değerlendirerek her sene ‘Cinsiyet Eşitsizliği Uçurum Raporu’nu yayınlıyor.

Raporda, ekonomiye katılım ve fırsat eşitliğinde iş gücüne katılım, eşit işe eşit ücret, tahmini gelir, üst yönetime katılım ve profesyonel-teknik işlerde kadın ve erkek oranları, eğitime erişimde okur-yazarlık, ilk ve yüksek öğretimde kadın ve erkek oranları, sağlıkta doğumda cinsiyet oranı ve ortalama yaşam süresine bakılırken, politik güçlenmede parlamento oranları, bakanlık pozisyonlarında kadın oranı ve yıllara göre kadın devlet başkanı oranları değerlendiriliyor.

‘WEF Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi 2014’ sonuçlarına göre, Türkiye kadının ekonomide fırsatlar erişiminde 142 ülke arasında 125’inci sırada. Aynı raporun ekonomik güçlenme endeksi açısından Türkiye için ortaya koyduğu sıra 132 iken, siyasi güçlenme açısından da 113’üncü sırada yer alıyoruz. Bu rakamlara göre -ilk 20 dünya devi ülke arasında yerini alan ülkemizin- kadın erkek karşılaştırmalarında ilk 20 içinde değil de son 20 içinde yer almamız, toplumun erkek için çalışma öngörmesine rağmen kadın için bu fırsatı tanımamasında kaynaklanıyor.

Yüzde 35’i aile baskısı nedeniyle çalışmıyor

Bazı ülkelerde erişim eşit, bazı ülkelerde de erişememe durumu kadın erkek arasında eşit. Türkiye’de kadının istihdama katılım oranı yüzde 27 ve işgücüne katılım oranı ise yalnızca yüzde 31. Bir kötü haber de girişimcilikten geliyor. Ülkemizde kadın girişimci oranını sadece yüzde 8. Kadına çalışmama nedeni sorulduğunda “aile baskısı nedeniyle çalışmıyorum” diyen kadın oranının ise yüzde 35 olması, üstesinden gelmemiz gereken bir başka konu.

Son açıklanan TÜİK verilerine göre (Ocak 2015), Türkiye’nin yüzde 50.2’si erkek, 49.8’i ise kadın. Yani ülkemizde 38 milyondan fazla kadın yaşıyor. Bunların sadece yüzde 27’si çalışma hayatında yer bulabiliyor. Sayısız ekonomik çözüm ve destek modelinin arasından, ulaşılması en rahat ve potansiyeli en yüksek olan ‘kadın’a fırsat verilmesi, olmazsa olmaz bir çözüm. Okulu bitirince iş bulamama sorunu ile karşılacak gençler, daha okuldayken girişimci fikirler geliştiriyor. Genç kadınların kendi projelerine inançları ve gayretlerini dinledikçe içinizden alkışlamak geliyor. Ve elbette bu tablonun beraberinde genç girişimcilerin ve kadının ekonomiye katılımındaki arayışı, gençlerin bulacağını görebiliyorsunuz.

KAGİDER’de gençlerin büyüme için bir potansiyel olduğuna, katılımcı demokrasi için bir fırsat olduğuna, diyalog kültürü getireceklerine, girişimcilik çıtasını yükselteceklerine, toplumu refaha götürecek değişim potansiyelini ortaya çıkaracaklarına, bir önceki nesillerin göremediklerini yakalayabileceklerine, yetkinlikle yeni sistemler geliştireceklerine, yeni yöntemler ve yeni çözümler getireceklerine, toplumu daha iyiye taşıyacaklarına inanıyoruz.

Dört yıldır, ekonomi, siyaset ve yaşamın her alanında kadın güçlenmesi için kanun koyucu ve uygulayıcıları etkilemek ve özel sektörü kadın dostu yapmak kadar, bu çalışmaların kamuoyunda yankı bulmasını ve toplum tarafından sahiplenilmesini sağlamak üzere de aktif bir iletişim stratejisi benimseyen bir derneğin, KAGİDER’in başkanlık görevini yürütüyorum.

Bu süre boyunca girişimcilik, kadının istihdama katılması, genç kadın girişimci potansiyelinin arttırılması ve kadın-erkek fırsat eşitliği konularında sayısız ulusal ve uluslararası temasta bulunup pek çok karar verici ile fikir alışverişinde bulunma fırsatımız oldu. KAGİDER olarak yürüttüğümüz Genç KAGİDER, Geleceğin Kadın Liderleri, Genç Fikirler Güçlü Kadınlar gibi bire bir genç girişimci kadınını hedefleyen ve güçlendiren projelerimiz kapsamında, pek çok sektörde ve öncü markada ve bu markaların hedef kitleleri üzerinde konuya ilişkin bilinirlik sağlamayı başardık. Projelerimiz ile binlerce gencin hayatına dokunduk, yeni fırsat kapıları açtık ve istihdama katılımlarının yanı sıra kendi girişimleri için de ilk adımı atmalarını sağladık.

Zihniyet dönüşümü şart

Tüm bu çalışmalarımız esnasında kadının gerek girişimcilik dünyasına gerekse iş yaşamına katılımının önündeki engelleri gözlemleme fırsatımız da oldu. Kültürel engeller olarak tanımladığımız kadın erkek eşitsizliğine dayalı engeller ve toplum tarafından dayatılan steryotipler “kadının yeri evidir” derken aynı zamanda bireysel olarak eğitime erişme imkanını da kısıtlıyor.

Eğitim kavramının kadın girişimciliği ve ekonomiye katılımı konularıyla iki noktada yakından temasta olması gerektiğine inanıyorum: İlki, kadının önünde duran eğitime erişim konusundaki temel engel. Bunu aştıktan sonra kadınlar sonuç odaklı bir şekilde başarıya ulaşıyor. Eğitim ve girişimcilik dünyasının ikinci önemli temas noktası ise ‘zihniyet dönüşümü’nü sağlayacak olan bir eğitim sistemine kavuşabilmemiz. Kadına karşı olan önyargının tek çözümü, zihniyet dönüşümü.

Çocuklarımıza erkekliği ya da kadınlığı değil, düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip, başkalarının yaşam alanı ve hakkına saygılı birer birey olmayı öğretebildiğimiz zaman dönüşüm de sağlanmış olacak. Yalnızca kadın girişimciliği değil, kadının toplumdaki yeri ve fırsat eşitliği için de mücadele eden KAGİDER olarak her fırsatta birey hakları ve eşitlikte bir zihniyet dönüşümünün şart olduğunu tekrar ediyoruz. Dönüşümün mümkün olması için de eğitim ailede başlayıp tüm eğitim kurumlarında devam edecek ciddi bir süreç olarak ele alınmalı.

Kadının ilerlemesini temel amaç edinen bir sivil toplum kuruluşu olarak, KAGİDER’in de eğitime dair kadın girişimciye sunduğu bazı çalışmaları var. Kendi işini kurmak isteyen ya da işini bir üst seviyeye yükseltmek isteyen kadın girişimci ve girişimci adaylarına üç günlük ‘İşimi Kuruyorum’ eğitimi ve eğitimler sonrası danışmanlık, rehberlik hizmetleri sunuyoruz. ‘İşimi Kuruyorum’ eğitiminde girişimci adaylarına iş planı hazırlama aşamaları, fikri mülkiyet hakları, kurumsal kimlik, mali mevzuat uygulamaları, hukuk, pazarlama ve satış gibi iş kurulması aşamasında yardımcı olabilecek bir dizi konu yer alıyor.

Önümüzdeki dönem ses getireceğinden emin olduğumuz bir diğer yeni projemizin adı ise KAGİDER Pusula. KAGİDER adına toplumun pek çok kesimine ulaşabilecek bir eğitim platformu kurmaya karar verdik. İnternetin, günümüzdeki önemini göz önünde bulundurarak online eğitim modülleri ile Türkiye’nin dört bir yanındaki girişimcilere ve girişimci adaylarına üretim, pazarlama, marka oluşturma, insan kaynakları, yönetim,finans, hukuk, iş planı vb konular çerçevesinde eğitimler sunmayı hedefliyoruz.

Kadının ekonomiye katılımı, kalkınmanın çözüm potansiyeli

Geniş bir hedef kitleye seslenen KAGİDER çalışmaları, bir sivil toplum kuruluşu faaliyeti olarak kalmadı, projelerde desteğini esirgemeyen kamu ve özel sektör oyuncuları ile yaratılan takdimle ve kamuoyu ile ülke sınırlarımızı aşarak Birleşmiş Milletler, AB ve OECD platformlarında, örnek proje sunumlarına konu oldu. Çok yeni yaşanan bir gelişme ortaya koyuyor ki, kadının ekonomiye katılımı sorunu, aslında tüm dünyanın gözünü üzerine diktiği küresel bir açık veya bir sorun değil, ekonomik kalkınmanın çözüm potansiyeli.

Her sene 20 en güçlü ekonomiye sahip dünya ülkesini aynı çatı altına toplayan G20 Liderler Zirvesi’nin 2015 yılı Dönem Başkanlığı, Türkiye’ye ait. Ve bu sene ilk kez, ‘kadınların ekonomiye katılımı, cinsiyet eşitliği, kadınların işgücüne katılım oranlarının artırılması, kadınlar ve erkekler arasındaki ücret farklılaşmalarının azaltılması’ konuları, dünyanın en güçlü ekonomisine sahip 20 ülke tarafından resmen bir sorun olarak ele alınacak, tartışılacak ve çözüm önerileri geliştirilmek üzere çalışılacak.

Ekonomik krizler kadının işgücüne katılımı ile çözülebilir

G20 Liderler Zirvesi altında artık resmen ‘kadın’ın ekonomideki yeri de W20’nin kurulması ile gündeme otururken, G20 ülkeleri için yol haritası oluşturulacak çalışmaların W20 Türkiye Organizasyon Komitesi Başkanı olarak da KAGİDER’i temsilen ben görevlendirildim. KAGİDER’de 2002 yılından bu yana devleti, kamuoyunu ve özel sektörü ve dünya ülkeleri ve örgütlerini odak noktalarımız alarak yaptığımız kadına dair çalışmaların G20 gibi gücü tartışılmaz bir platformda da yetkilendirilmesi ile diliyorum ki, küresel bir güç barındıran kadın girişimci potansiyelinin açığa çıkması hızlanacak. Ve bundan 10 – 20 yıl sonra kadına fırsat verilmesini konuşmayacağız.

Kadın-erkek herkesin geleceğe yatırım yapmasının en kolay yolunun, cinsiyet eşitliğine dair çalışmaları desteklemesi ve kadının küresel çapta ekonomiye katılımının normalleşmesini sağlaması olduğuna her ortamda dikkat çekmek gerekiyor. Ekonomik krizler yaşayan her coğrafya, her ülke bir reçete olarak kadını işgücüne katarak ve fırsat eşitliği sunarak düzlüğe çıkabileceğini biliyor.

Girişimci genç kadınının Türkiye’de bu aydınlanmadan payını aldığı ve bu cesareti bulduğunu gençlerin gözlerinde konuşmalarında ve ifadelerinde görüyor ve sarsılmaz refahın sağlandığı günleri, eğitimle sağlanacak zihniyet dönüşümünün de katkısı ile gelişen sürdürülebilir bir ortamda hep birlikte göreceğimize inanıyorum.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/egitim/28965835.asp

Kategori:Haberler